Varikosel, testislerin toplardamarlarının genişlemesidir. Varikosel, testis fonksiyonunun azalmasının bilinen en sık nedenidir ve tüm erkeklerin yaklaşık% 15-20’sinde ve kısır erkeklerin% 40’ında görülür.
Varikosel çeşitli anatomik nedenlerden dolayı sol testiste sağdakinden çok daha yaygındır (yaklaşık% 80-90):
Varikosel, sperm konsantrasyonu, hareketliliği ve morfolojisi üzerinde zararlı etkilere sahip olabilir ve sperm DNA bütünlüğünü ve sperm fonksiyonlarını bozabilir. Varikoselin sperm kalitesi üzerindeki zararlı etkisini açıklamak için basınç, oksijen yoksunluğu, ısı hasarı ve toksinlerin olası etkileri dahil olmak üzere birkaç teori öne sürülmüştür.
Önemli araştırmalara rağmen, teorilerin hiçbiri tartışmasız olarak kanıtlanamamıştır, ancak dolaşım bozukluğunun neden olduğu yüksek ısı etkisi en tekrarlanabilir kusur olarak görünmektedir. Bu hipotezi destekleyen, deneysel hayvan çalışmasında oluşturulan bir varikoselin, yüksek testis içi sıcaklığa bağlı sperm fonksiyonunda bozulmaya yol açtığı gösterilmiştir. Etki mekanizmasından bağımsız olarak, infertilite tedavisi arayan erkeklerin büyük bir yüzdesinde varikosel, testis fonksiyonunun azalmasında ve semen kalitesinin düşmesinde tartışmasız önemli bir faktördür.
Bir başka hipotez, bir varikoselin testis fonksiyonu üzerinde zararlı etkilere sahip olabilen ilerleyici bir lezyonu temsil edebileceğini savunmaktadır. Tedavi edilmeyen bir varikosel, özellikle ileri dereceli olduğunda, sperm üretiminde ve hatta testosteron üretiminde uzun süreli bozulmaya neden olabilir.
Kısır bir erkekte iki taraflı varikosel varsa, her ikisi de sperm kalitesini iyileştirmek için onarılır.
Varikoseli olan bir hasta genellikle herhangi bir şikayet ile başvurmaz. Genellikle başarısız gebe kalma girişimlerinden sonra kısırlık için bir değerlendirme istendiğinde farkedilir.
Varikoseli olan hastaların% 2 ila% 10’u, tipik olarak testis, skrotum veya kasıkta künt ağrı veya zonklayan bir ağrı olarak tanımlanan ağrıdan şikayetçidir; nadiren akut ve keskin bir ağrı ile karşılaşılır.
Dikkatli fizik muayene, varikosel tespitinin birincil yöntemi olmaya devam etmektedir. Bariz bir varikosel, genellikle bir solucan torbası gibi hissetmek olarak tanımlanır. Varikosel için skrotal muayene, varikosellerin önemli testis hasarına neden olma potansiyeli nedeniyle standart ürolojik fizik muayenenin bir yüzü olmalıdır. Varikoselin varlığı cerrahi düzeltmenin bir zorunluluk olduğu anlamına gelmez.
Varikosel ameliyatında mikroskop altında hastalıklı genişlemiş toplardamarlar bulunarak bağlanır ve kesilir, bu esnada testisin atardamarları yani testisi besleyen damarlar ve testisin lenfatik akımını sağlayan lenf kanalları korunur. Bu şekilde nizami olarak gerçekleştirilen bir ameliyat sonrası komplikasyonla karşılaşma ihtimali düşük olduğundan mikroskop altında gerçekleştirilen ameliyat artış standart hale gelmiştir. Fakat her ne kadar dikkatli bir cerrahi gerçekleştirilse de testiküler arter ve lenfatik hasar oluşabilir buna bağlı testis fonksiyonlarında azalma ve hidrosel çok düşük ihtimalle de olsa karşılaşılabilir.
Evet varikosel tekrarlayabilir. Toplardamar yapısı genetik olarak bozuk olan bireylerde her ne kadar variköz venler tamamen temizlense de tekrarlama ihtimali vardır. Nüks varikosel yetersiz cerrahi sonrası karşılaşılabileceği gibi, hastanın kendi vücut yapısına bağlı gelişen yeni toplardamarların da variköz olarak gelişmesi sonucunda karşılaşılabilecek bir durumdur.